Döküm tencere alırken özen gösterilmesi gereken bazı önemli unsurlar bulunmaktadır. Öncelikle, tencerenin üretildiği malzeme seçiminde titiz davranılmalıdır. Demir döküm tencere ve alüminyum döküm tencere olmak üzere iki yaygın seçenek öne çıkmaktadır. Demir döküm tencereler, ısıyı homojen bir şekilde ileterek yemeklerin dengeli pişmesini sağlar ve bu tencereler oldukça uzun ömürlüdür. Öte yandan, alüminyum döküm tencereler daha hafif yapılarıyla kullanıcı dostu olabilir ancak ısıyı eşit dağıtma ve dayanıklılık bakımından demir döküm tencere kadar başarılı değildir.
Bir başka dikkat edilmesi gereken konu, tencerenin büyüklüğüdür. Döküm tencere seti tercih edenler, farklı boyutlardaki tencerelerin mutfaktaki tüm pişirme ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığını göz önünde bulundurmalıdır. Her boyut, farklı yemek türleri için daha uygun olabilir; büyük tencereler güveç ve kış yemekleri için idealken, daha küçük boyutlar günlük kullanımda pratiklik sunabilir.
Ayrıca tencerenin kaplamalı mı yoksa kaplamasız mı olduğuna karar vermek gerekmektedir. Kaplamalı döküm tencereler, yapışmaz özellikleri sayesinde temizlik konusunda daha rahatlık sağlayabilir. Ancak kaplamasız modeller, özellikle doğal ve katkısız pişirme tercih edenler için daha sağlıklı bir alternatif sunar. Kaplamasız döküm tencere, pişirme sırasında kimyasal maddeler içermez ve yiyeceklerin doğrudan demir ile temas etmesini sağlar, bu da bazı kişiler için avantaj olabilir.
Tencere seçiminde bir diğer önemli faktör de taban kalınlığıdır. Kalın tabanlı döküm tencereler, daha yavaş ve dengeli ısınır, böylece yiyeceklerin yanma ihtimali azalır. Bu özellik, özellikle uzun süre pişen yemekler için büyük bir avantaj sağlar. Tencerenin sap yapısı da dikkat edilmesi gereken bir ayrıntıdır; sapların ısıya dayanıklı ve sağlam olması, kullanım sırasında güvenliği artırır.
Tencerenin kullanım şekli de seçim aşamasında önemlidir. Örneğin, cam ocakta döküm tencere kullanımı düşünülüyorsa, tencerenin cam yüzeye zarar vermeyecek şekilde tasarlanmış olup olmadığına dikkat edilmelidir.
Son olarak, döküm tencerenin ağırlığı da seçimde belirleyici olabilir. Ağır döküm tencereler daha stabil bir yapıya sahipken, hafif modeller daha pratik kullanım sunabilir.
Döküm tencere, mutfakta dayanıklılık ve verimliliği bir arada sunan özel pişirme kaplarından biridir. Genellikle demir veya alüminyum gibi malzemeler kullanılarak üretilir. Bu tencerelerin en önemli özelliği, ısının tüm yüzeye eşit şekilde yayılması ve böylece yiyeceklerin homojen bir şekilde pişmesini sağlamasıdır. Ağır yapıları sayesinde yüksek ısılarda dahi dengeli bir pişirme sağlarlar. Özellikle demir döküm tencere, ısıyı uzun süre muhafaza ederek yiyeceklerin daha lezzetli olmasına katkıda bulunur. Bu tencereler, yavaş pişirme tekniklerinde sıkça tercih edilir, çünkü yiyeceklerin iç ve dış kısımlarını aynı oranda pişirir.
Döküm tencerelerin dayanıklılığı da dikkat çekicidir; doğru bakımla uzun yıllar sorunsuz kullanılabilir. Kaplamalı ve kaplamasız döküm tencere seçenekleri arasında da farklı ihtiyaçlara göre tercih yapılabilir.
Döküm tencerelerin üretiminde kullanılan malzemeler, pişirme performansı açısından büyük önem taşır. Demir döküm tencere, yiyeceklere doğal bir şekilde demir takviyesi yapabilme özelliğine sahiptir. Bu da özellikle demir eksikliği yaşayan bireyler için faydalıdır. Ayrıca, demirin ısıyı eşit dağıtma kabiliyeti sayesinde yemekler daha dengeli ve lezzetli pişer. Bu tencereler ağır olmasına rağmen, dayanıklılıkları ve ısı tutma özellikleriyle mutfakta uzun ömürlü çözümler sunar.
Diğer yandan, alüminyum döküm tencere, demir döküm tencerelere kıyasla daha hafiftir ve kullanımı kolaydır. Alüminyumun hızlı ısınma özelliği sayesinde yemekler daha çabuk pişirilebilir, ancak uzun vadede dayanıklılık açısından demir kadar tercih edilmez. Alüminyum döküm tencereler genellikle yüzeylerinde yapışmaz kaplama içerir ve bu da temizlik açısından kolaylık sağlar. Ancak, kaplamalı yüzeylerin zamanla aşınması sağlık açısından tartışmalara neden olabilir. Kaplamasız demir döküm tencere ise kimyasal katkı maddesi içermediğinden daha sağlıklı kabul edilmektedir.
Döküm tencere, sahip olduğu özellikler sayesinde mutfakta tercih edilen pişirme kaplarından biridir. Yüksek ısı tutma kapasitesi, döküm tencerelerin en belirgin özelliklerinden biridir. Bu tencereler, ısıyı uzun süre muhafaza eder ve yiyeceklerin her tarafını eşit şekilde pişirir. Özellikle düşük ısılarda pişirme yapıldığında, tencere içindeki sıcaklık sabit kalır ve bu sayede yiyeceklerin yanmadan, içlerinin tam kıvamında pişmesi sağlanır.
Bir diğer önemli özellik ise dayanıklılığıdır. Döküm tencereler, sağlam yapıları sayesinde uzun yıllar kullanılabilir ve zamanla pişirme performansında kayıplar yaşanmaz. Özellikle doğru bakımla, bu tencereler nesiller boyu kullanılabilir hale gelir.
Kaplamalı ve kaplamasız döküm tencere seçenekleri bulunur. Kaplamasız döküm tencere, yiyeceklerin doğrudan demir yüzeyle temas ettiği doğal bir pişirme sağlar. Bu tür tencereler, kimyasal kaplama içermediği için sağlıklı bir pişirme yöntemi sunar. Ancak bu tencerelerin temizliği biraz daha dikkatli yapılmalıdır. Kaplamalı döküm tencereler ise genellikle yapışmaz yüzeye sahiptir ve temizlik açısından pratiklik sunar. Ancak, kaplamaların zamanla aşınabileceği ve sağlığa zarar verebileceği konularında dikkatli olunmalıdır.
Döküm tencerelerin diğer bir özelliği de çeşitli pişirme yöntemlerine uygun olmasıdır. Bu tencereler, ocakta, fırında ve hatta açık ateşte kullanılabilir. Farklı yemek türleri ve pişirme teknikleri için çok yönlü bir kullanım sağlar.
Döküm tencere, mutfakta birçok farklı pişirme işleminde kullanılabilen çok yönlü bir araçtır. Yavaş pişirme, döküm tencerelerin en iyi performans gösterdiği alanlardan biridir. Özellikle et yemeklerinde, döküm tencerenin ısıyı eşit dağıtma özelliği sayesinde yiyecekler dışı çıtır, içi ise yumuşak kalacak şekilde pişer. Bu nedenle güveç tarzı yemekler için ideal bir tercih olarak kabul edilir.
Döküm tencere aynı zamanda kızartma için de uygundur. Yüksek ısılara dayanıklı yapısı sayesinde yiyecekler hızlıca kızarır ve dışarıya fazla yağ çekmeden lezzetli bir sonuç elde edilir. Fırında pişirme ise döküm tencerenin bir diğer avantajlı kullanım alanıdır. Tencere, fırının içindeki ısıyı dengeli bir şekilde dağıtarak yemeğin eşit pişmesini sağlar. Bu nedenle ekmek, et veya sebze yemekleri gibi fırında yapılan tariflerde de döküm tencere tercih edilebilir.
Bu tencereler ayrıca sofraya servis yapma açısından da estetik ve pratik bir çözüm sunar. Isıyı uzun süre koruduğu için yemek masasında sıcak servis yapmayı mümkün kılar. Sonuç olarak, döküm tencere, hem pişirme kalitesi hem de kullanım pratikliği açısından mutfakta vazgeçilmez bir yardımcıdır.
Döküm tencereler, özellikle kaplamasız döküm tencereler açısından oldukça sağlıklı kabul edilir. Kaplamasız demir döküm tencerelerde, yiyecekler doğrudan demir yüzeyle temas eder ve bu süreçte hiçbir kimyasal madde açığa çıkmaz. Bu tencereler, doğal yapıları sayesinde pişirme sırasında yiyeceklere zararlı maddeler karışmadan güvenli bir şekilde kullanılabilir. Ayrıca, demir döküm tencerelerin pişirme sırasında az miktarda demir salınımı yaptığı bilinmektedir. Bu özellik, özellikle demir eksikliği olan bireyler için faydalı olabilir.
Öte yandan, alüminyum döküm tencereler ve kaplamalı döküm tencereler sağlık açısından bazı endişelere yol açabilir. Alüminyum malzemeler, yüksek ısılarda belirli miktarda alüminyumun yiyeceklere geçmesine neden olabilir, bu da uzun vadede sağlık açısından riskler taşıyabilir. Kaplamalı modeller ise genellikle yapışmaz özellik sunan kimyasal kaplamalar içerir. Bu kaplamalar zamanla aşındığında yiyeceklere karışabilir ve sağlığa zararlı maddelerin tüketilmesine neden olabilir. Bu nedenle, döküm tencere tercih edilirken kaplamasız modeller daha sağlıklı bir seçenek olarak öne çıkmaktadır.
Döküm tencerelerin kullanımı, pişirme sürecinde belirli kurallar ve özen gerektirir. Döküm tencereyi kullanmadan önce, tencerenin yeterince ısınması önemlidir. Düşük ve orta sıcaklıklarda pişirme yapmak, döküm tencerenin ısıyı eşit bir şekilde dağıtmasına yardımcı olur. Bu sayede yiyecekler hem yanmadan hem de içten dışa dengeli bir şekilde pişer.
Döküm tencerenin bir diğer önemli özelliği, ısıyı uzun süre muhafaza edebilmesidir. Bu nedenle pişirme süreci boyunca ocağın ısısının çok yüksek olmaması tavsiye edilir. Yavaş pişirme ve düşük ısıda pişirme yöntemleri döküm tencereler için idealdir. Özellikle et yemekleri ve güveç tariflerinde bu yöntemler, yiyeceklerin iç kısımlarının da lezzetli ve iyi pişmiş olmasını sağlar.
Döküm tencereler temizlenirken dikkat edilmesi gereken birkaç husus vardır. Pişirme işlemi tamamlandıktan sonra, tencere tamamen soğumadan temizleme işlemine başlanmamalıdır. Sıcak döküm tencere, ani soğuk su temasında çatlama riski taşıyabilir. Ayrıca, kaplamasız döküm tencere kullanılıyorsa, temizlik sırasında aşındırıcı malzemeler kullanmaktan kaçınılmalıdır. Sabunlu suyla nazik bir şekilde temizlemek yeterli olacaktır. Tencere temizlendikten sonra tamamen kurulanmalı ve gerektiğinde yüzeyi ince bir tabaka yağ ile kaplanmalıdır. Bu, tencerenin ömrünü uzatır ve paslanmasını engeller.
Döküm tencere cam ocakta kullanılabilir mi? sorusu da sıklıkla gündeme gelir. Döküm tencereler, cam ocaklarda kullanılabilir, ancak tencerenin ağır yapısı nedeniyle dikkatli olunmalıdır. Tencerenin ani bir şekilde hareket ettirilmesi veya ocak yüzeyine sertçe bırakılması, cam ocakta çiziklere veya çatlamalara neden olabilir. Bu yüzden tencerenin nazik bir şekilde yerleştirilmesi ve kaldırılması gerekmektedir
Döküm tencereler, mutfakta birçok avantaj sunarak pişirme sürecini daha verimli hale getirir. Bunların başında, tencerenin ısıyı eşit şekilde dağıtma yeteneği gelir. Döküm malzemenin yapısı sayesinde, yiyeceklerin her kısmı aynı oranda ısınır ve bu da homojen pişirme sağlar. Bu özellikle et yemekleri, yavaş pişirme gerektiren yemekler ve güveçler için oldukça faydalıdır.
Bir diğer avantajı ise uzun ömürlü olmasıdır. Döküm tencereler, dayanıklı yapıları sayesinde yıllarca kullanılabilir. Doğru bakım uygulandığında, nesiller boyu kullanılacak kadar sağlamdır. Döküm tencereler, paslanmaya karşı düzenli yağlanma ile korunabilir ve bu da tencerenin dayanıklılığını artırır.
Döküm tencereler ayrıca sağlıklı pişirme imkânı sunar. Kaplamasız döküm tencere modelleri, kimyasal kaplama içermediği için yiyeceklerle doğrudan temas eder ve pişirme sırasında herhangi bir kimyasal madde yemeğe karışmaz. Bunun yanı sıra, pişirme sırasında demir salınımı sağlanarak yiyeceklerde doğal bir demir takviyesi yapılabilir. Özellikle demir eksikliği çekenler için bu önemli bir avantajdır. Tencerenin zararları ise minimal düzeydedir; ağır olması ve paslanma riski, doğru kullanım ve bakım ile kolayca önlenebilir.
Döküm tencere alırken kaplamalı ve kaplamasız modeller arasında seçim yapmak, kullanım ihtiyaçlarına ve sağlık tercihlerine göre değişebilir. Kaplamalı döküm tencereler, yapışmaz yüzeyleri ile öne çıkar ve özellikle temizlik açısından büyük kolaylık sağlar. Bu tencerelerde, yemeklerin tencereye yapışması önlenir ve temizlik işlemi daha hızlı ve pratik hale gelir. Ancak, kaplamalı tencerelerin zamanla aşınan yapısı nedeniyle, yüzeydeki kimyasallar yiyeceklere karışabilir. Bu nedenle kaplamalı modellerin kullanım ömrü sınırlı olabilir ve sağlık açısından riskler oluşturabilir.
Kaplamasız döküm tencereler ise kimyasal kaplama içermediğinden daha doğal bir pişirme sağlar. Yiyecekler, doğrudan demir yüzeyle temas eder ve bu süreçte hiçbir zararlı madde açığa çıkmaz. Kaplamasız modeller, sağlıklı pişirme tercih edenler için daha güvenli bir seçenek sunar. Ancak bu tencerelerin doğru şekilde yağlanması ve bakımı yapılmadığında yiyeceklerin yapışma riski bulunur ve temizlik işlemi daha özenli yapılmalıdır.
Kaplamasız döküm tencere, sağlık açısından en güvenilir pişirme kaplarından biridir. Yüzeyinde hiçbir kimyasal kaplama bulunmadığı için pişirme sırasında yiyecekler doğrudan demir yüzeye temas eder. Bu tencereler, pişirme sırasında yiyeceklerle zararlı maddelerin temas etmesini engeller, bu da özellikle sağlıklı ve doğal pişirme yöntemlerine önem verenler için büyük bir avantaj sunar. Kaplamasız döküm tencere, yapısında bulunan demir sayesinde yiyeceklere az miktarda demir salınımı da yapabilir, bu da demir eksikliği olan bireyler için faydalı olabilir. Ayrıca, kaplamasız tencereler, doğru bakımla yıllarca kullanılabilir ve zamanla herhangi bir kimyasal aşınma riski taşımadıkları için daha uzun ömürlüdür.
Ancak, bu tencerelerin uzun süreli dayanıklılığı için düzenli bakım yapılması gereklidir. Kullanımdan sonra düzgün şekilde temizlenmeli, tamamen kurutulmalı ve düzenli olarak ince bir tabaka yağla yağlanmalıdır. Bu işlem, tencerenin paslanmasını önler ve sağlıklı bir şekilde kullanımını sürdürmeyi sağlar.
Döküm tencerelerin çizilme durumu, tencerenin kaplamalı ya da kaplamasız olmasına göre değişiklik gösterir. Kaplamalı döküm tencereler, zamanla yüzeyde oluşan aşınma ve çiziklerle karşılaşabilir. Kaplamalar, sert metal spatulalar veya aşındırıcı temizlik malzemeleri kullanıldığında daha hızlı aşınabilir ve bu durum, pişirme sırasında yiyeceklere kimyasal maddelerin geçmesine neden olabilir. Bu nedenle kaplamalı modellerde dikkatli kullanım ve yumuşak temizlik malzemeleri tercih edilmelidir.
Öte yandan, kaplamasız döküm tencereler çizilme konusunda daha dayanıklıdır. Bu tencereler, herhangi bir kaplama içermediği için çizilme riski oldukça düşüktür. Doğru bakımla kaplamasız döküm tencerenin yüzeyi, uzun yıllar boyunca sorunsuz kullanılabilir. Ayrıca, kaplamasız modellerde yiyeceklerin yapışma riskini azaltmak için düzenli olarak tencerenin yağlanması önerilir. Böylece hem tencerenin dayanıklılığı artar hem de yapışma önlenir.
Gerçek demir döküm tencere ile diğer tencereler arasındaki farkı anlamak için dikkat edilmesi gereken bazı belirgin özellikler bulunmaktadır. İlk olarak, ağırlık en önemli ipuçlarından biridir. Gerçek döküm tencereler oldukça ağırdır, bu da malzemenin yoğunluğundan kaynaklanır. Eğer tencere hafifse, muhtemelen gerçek demir döküm değildir.
Gerçek demir döküm tencerelerde yüzey yapısı da ayırt edici bir özelliktir. Bu tencereler, genellikle hafif gözenekli bir yapıya sahiptir ve bu, döküm işleminin doğal bir sonucudur. Tencerenin yüzeyine dikkatli bakıldığında, pürüzsüz değil, hafif dokulu bir görünüm fark edilir. Bu yapı, tencerenin ısının eşit dağılmasını sağlar.
Ayrıca, gerçek döküm tencerenin üzerinde kaplama bulunmaz. Kaplamasız tencereler, doğal demir yüzeyiyle yiyecekleri temas ettirir. Eğer tencere kaplamalı ise bu, kimyasal bir yüzey işlemine sahip olabileceğini gösterir. Gerçek döküm tencereler genellikle bu tür kaplamalar içermez ve bu da doğal ve sağlıklı pişirme sağlar.
Son olarak, ısı iletkenliği de önemli bir işarettir. Gerçek döküm tencereler, ısıyı çok hızlı almaz, fakat ısındıktan sonra uzun süre sıcaklığı korur. Bu da demirin özelliklerinden biridir ve gerçek döküm tencerelerin pişirme sırasında sağladığı avantajlardan biridir.
Döküm tencere, çok yönlü pişirme kabiliyeti ile bilinir ve birçok farklı yemeğin pişirilmesinde ideal sonuçlar sunar. Bu tencerelerde pişirilen yemekler, ısının eşit şekilde dağılması sayesinde lezzetli ve homojen bir şekilde pişer. Özellikle güveç yemekleri, döküm tencerede pişirilmesi gereken yemeklerin başında gelir. Yavaş pişirme özelliği sayesinde güveç gibi uzun süre pişirilmesi gereken yemekler, döküm tencerede mükemmel bir kıvam alır.
Et yemekleri, döküm tencerenin yüksek ısı tutma kapasitesi nedeniyle çok iyi sonuçlar verir. Döküm tencerede pişirilen etler, dış kısmı çıtır, iç kısmı ise yumuşak ve sulu kalacak şekilde pişer. Özellikle biftek, tavuk ve kızartmalar, döküm tencerede pişirildiğinde lezzetini daha iyi korur.
Ayrıca yavaş pişirilen soslar, bu tencerelerde hazırlanan bir başka yemek türüdür. Döküm tencerenin ısıyı sabit tutma özelliği, sosların yavaş yavaş pişip yoğunlaşmasına olanak tanır.
Döküm tencereler, fırında da rahatlıkla kullanılabilir. Fırında pişirilen ekmekler, sebze yemekleri ve hatta tatlılar, döküm tencerenin ısıyı eşit dağıtma özelliği sayesinde mükemmel pişer. Fırından çıkarıldığında, tencere yemeklerin uzun süre sıcak kalmasını sağlar ve sofrada sıcak servis imkanı sunar.
Granit ve döküm tencereler arasında tercih yaparken her iki türün de kendine has avantajları bulunur. Granit tencereler, hafif yapıları ve kolay temizlenebilir yüzeyleri ile günlük kullanımda pratik bir çözüm sunar. Yapışmaz yüzeyleri sayesinde yiyeceklerin tencereye yapışma riski oldukça düşüktür ve bu da temizlik açısından avantaj sağlar. Ayrıca, granit tencereler daha modern bir görünüm sunar ve mutfakta estetik bir seçenek olabilir. Ancak, granit tencerelerin dayanıklılığı döküm tencerelerle kıyaslandığında daha sınırlıdır. Zamanla yüzey aşınabilir veya kaplaması zarar görebilir.
Döküm tencereler ise granit tencerelere göre daha ağırdır ve kullanımı biraz daha fazla özen gerektirebilir. Ancak bu tencereler, uzun ömürlü kullanım sunar ve doğru bakım yapıldığında yıllarca sorunsuz bir şekilde kullanılabilir. Döküm tencereler, özellikle kaplamasız modellerde doğal ve sağlıklı pişirme imkânı sunar, çünkü kimyasal kaplama içermezler. Ayrıca, döküm tencereler, ısıyı eşit şekilde dağıtma ve uzun süre muhafaza etme yeteneği ile yiyeceklerin daha homojen bir şekilde pişmesini sağlar.
Alüminyum döküm tencereler hafif yapıları ve hızlı ısınma özellikleri ile dikkat çeker. Bu tencereler, pişirme süresini kısaltmak isteyenler için avantaj sağlayabilir, çünkü alüminyum malzeme, ısıyı hızla alır ve yiyecekleri çabuk pişirir. Ayrıca, alüminyum tencereler hafif oldukları için kullanım kolaylığı sağlar, özellikle büyük tencereleri kaldırıp taşımak konusunda sorun yaşamayanlar için pratik bir seçenek olabilir. Ancak, alüminyumun ısıyı tutma kapasitesi düşük olduğu için yiyecekler daha hızlı soğuyabilir ve tencerenin uzun süre sıcak kalması zor olabilir. Alüminyum ayrıca, zamanla aşındığında yiyeceklere geçebilecek maddeler içerebilir.
Demir döküm tencereler ise daha ağır ve dayanıklı bir yapıya sahiptir. Bu tencereler ısıyı daha yavaş alır, ancak ısındıktan sonra uzun süre boyunca sıcaklığı korur. Demir döküm tencere, ısının her alana eşit şekilde dağılmasını sağlar, bu da yiyeceklerin daha dengeli pişmesine katkı sağlar. Ayrıca, demir döküm tencereler uzun ömürlüdür ve doğru bakımla nesiller boyu kullanılabilir. Sağlıklı pişirme tercih edenler için, kaplamasız demir döküm tencereler, herhangi bir kimyasal madde içermemesiyle öne çıkar.
Döküm tencereler, dayanıklı yapılarıyla bilinse de bulaşık makinesinde yıkanması tavsiye edilmez. Bulaşık makinesi, yüksek ısı ve sert deterjanlar kullanarak temizleme işlemi yapar ve bu durum, döküm tencerenin yüzeyine zarar verebilir. Özellikle kaplamasız döküm tencereler, yüzeyinde oluşabilecek aşınma nedeniyle zamanla paslanma riskiyle karşı karşıya kalabilir. Ayrıca, makinedeki suyun tencerenin tüm yüzeylerine eşit dağılmaması, tencerenin tamamen kurumasını engelleyebilir ve bu da uzun vadede paslanma sorununa yol açabilir.
Bulaşık makinesi, döküm tencerenin doğal yağlama tabakasını da ortadan kaldırabilir. Bu tabaka, hem tencerenin yapışmaz özellik kazanmasını sağlar hem de paslanmaya karşı koruma görevi görür. Dolayısıyla, döküm tencereyi bulaşık makinesinde yıkamak yerine, elde yıkama işlemi daha güvenli ve uzun ömürlü kullanım sağlar.
Döküm tencere bakımı, tencerenin uzun yıllar boyunca kullanılabilmesi için dikkat edilmesi gereken önemli adımlar içerir. Tencerenin her kullanımdan sonra uygun şekilde temizlenmesi ve korunması, tencerenin dayanıklılığını artırır. Öncelikle, tencere kullanıldıktan sonra tamamen soğuması beklenmelidir. Sıcak tencereye soğuk su temas ettirilmesi, tencerenin çatlamasına veya deformasyonuna neden olabilir.
Soğuduktan sonra, tencere hafif sabunlu su ve yumuşak bir sünger kullanılarak nazikçe temizlenmelidir. Aşındırıcı temizlik malzemelerinden kaçınılmalıdır, çünkü bu tür malzemeler tencerenin yüzeyine zarar verebilir. Temizlik işlemi bittikten sonra tencerenin tamamen kurutulması çok önemlidir. Nemli bırakıldığında döküm tencerede paslanma oluşabilir.
Tencerenin uzun ömürlü olması için düzenli olarak yağlanması gereklidir. Kurutulan tencerenin iç ve dış yüzeyine ince bir tabaka yağ sürülmelidir. Bu işlem, hem tencerenin paslanmasını engeller hem de pişirme sırasında yiyeceklerin yapışmasını önler. Özellikle kaplamasız döküm tencerelerde bu yağlama işlemi, tencerenin doğal yapışmazlık özelliğini korumasına yardımcı olur. Yağlama işlemi için genellikle bitkisel yağlar veya hayvansal yağlar tercih edilebilir. Tencereyi bir süre ılıttıktan sonra fazla yağı silmek, tencerenin uzun vadede daha iyi performans göstermesini sağlar.